Çok sabırsız, tedirgin ve hassas olmak: Stres seviyeniz yükseldiği zaman çok çabuk öfkelenebilirsiniz. En ufak bir şey dahi sizi rahatsız edebilir. Sebep olmadığı halde kendinizi bir konu hakkında kaygılanırken ya da sinirlenirken bulduğunuzda bir mola vermek size iyi hissettirecektir. Odaklanmakta zorluk çekmek: Bir iş ile uğraşırken kendinizi sürekli dış uyaranlara karşı tepki verir halde buluyorsanız kendinizi mental olarak şarj etmeniz gerekiyor demektir. Eğlenmekte zorluk çekmek: Daha önce yaptığınız ve zevk aldığınız etkinliklerde bile eğlenemiyorsanız stres seviyeniz oldukça yükselmiştir. Böyle bir…
Fazla İncelemek: Aşırı düşünen bir kişi, bilinçaltında her şeyi kontrol etme ihtiyacı ile doludur. Çünkü bilinmeyenin ona getireceklerinden büyük bir korku duyuyordur. Bu yüzden o konu ile ilgili bir şeyler yapmak yerine kendini aşırı bir analiz etme hali içerisinde bulur. Utanç Verici Anıların Tekrar Tekrar Düşünülmesi: Kişinin geçmişte yaptığı hatalar, başına gelen utanç verici kazalar ya da geçmişte daha farklı davranmak istediği durumlar hakkında düşünce döngüsüne girmesidir. Kişi kendini ”Keşke!” demekten alıkoyamaz. Kendini Yargılamak: Aşırı düşünen bir kişi kendine karşı…
Hepimiz hayatımızın bir döneminde tükenmişliğe doğru ilerleriz. Herhangi bir şeye tepki göstermeyi bırakan, duygulardan ve maneviyattan uzak, hayata ve olaylara karşı donuk, yapay heyecanlara sahip biri olur çıkarız. İntihar düşüncesi bile geçer aklımızdan, sanki varlığını yok olarak kanıtlayabilecekmiş gibi. İşte tüm bunların son bulduğu bir kopma noktası vardır. Zweig bunu “Olağanüstü Bir Gece” olarak adlandırmış. Hepimizin böyle bir gecesi vardır ya da olacaktır. O geceden sonra bambaşka biri oluruz ve hayatımızın geri kalanında o geceden izler taşırız. Eğer o bilet…
1) Beat around the bush: Lafı dolandırmak, asıl konuya bir türlü gelmemek. Örnek olarak: Don’t beat around the bush, just tell me the truth. 2) Bite off more than one can chew: Bir kişinin, yapabileceğinden daha fazla sorumluluk alması. Örnek olarak: John is exhausted again. He’s always biting off more than he can chew. 3) Can’t hold it (in): Daha fazla dayanamamak. Örnek olarak: I tried to sit through the rest of the movie; however, I just couldn’t hold it…
•Düzenli ve yeterli bir uyku: İster 8 ister 7 saat olsun, mutlaka sizin için yeterli olacak miktarda uykuyu almalısınız. Bunun yanı sıra uykunuzun düzenli, yani belirli saatleri olması sizi daha üretken ve rahat kılacaktır. •Vücudu esnetmek: Uyandıktan sonra ve uyumadan önceki 5 dakikanızı esneme hareketlerine ayırmak sizi oldukça rahatlatacaktır. Ayrıca gün içinde stresli ya da yorgun hissettiğiniz durumlarda da vücudunuzu esnetmek iyi bir dinlenme olanağı sağlayacaktır. •Yürümek: Kısa ya da uzun yürüyüşlere çıkmak kaslarınızı gevşetip zihninizi tazelemenize yardımcı olacaktır. Bu…
Kendisi ile barışık, kendisini seven, mutluluğu her yerde ve her zaman bulabilen insanların sırrını hiç merak ettin mi? Cevabı aslında sen de biliyorsun: Kendinle ilgilenmek ve anı yaşamak. Uygulaması oldukça kolay görünen bu cevap, göründüğü gibi değil! Eğer öyle olsaydı, şu an dünyamızda barış ve huzur içinde yaşıyor olurduk. İnsanlar kavgaların gereksiz olduğunu, geçmiş hakkında üzülmek ve gelecek hakkında kaygılanmanın anlamsız olduğunu bilip buna göre davranış gösterirlerdi. Gerçekten daha mutlu, huzurlu, sakin, anlayışlı, sağlıklı ve keyifli bir hayat yaşamak ve…
“Hazan Hüznü” diye de adlandırılan mevsimsel depresyon, her yıl aynı zamanda gelen kaygılanma, ilgisizlik, yorgunluk, memnuniyetsizlik, yalnız hissetme, çok uzun saatler boyunca uykusuz kalma ya da çok uyuma, değişken ruh hali, sosyal olarak kendini izole etmek, kilo almak, konsantrasyon eksikliği ve sürekli üzgün hissetme durumu olarak tanımlanmaktadır. Bu depresyon türü daha çok kuzey ülkelerinde görülmektedir. Fakat ülkemizde kış saati uygulanmadığı için güne güneşsiz başlamak, işe gitmek, enerjik ve dinç hissedememek, işten karanlıkta çıkmak, güneşi hiç görememek insanları oldukça zorlamakta ve…
Her şeyden önce, çocuk ile kim ilgileniyorsa önce kendisi sakin olmalı ve aşağıdaki basamakları takip etmelidir: Sakin Olun! Panik yapmanızı, sinirlenmenizi ya da kendinizi yetersiz hissetmenizi gerektirecek bir durum yok. Kendinizi sakin tutmak adına derin nefes alıp verin. Empati kurun. Siz de kaygılandığınızda aynı duyguları yaşıyorsunuz. Çocuğun kaygılarını küçümsemeyin. Onun sizin anlayışınıza ve desteğinize çok ihtiyacı var. Birazdan bahsedeceğimiz yöntemlerle çocuğun sakinleşmesine yardımcı olun. Sakinleştikten sonra onunla duygu ve düşünceleri hakkında sohbet edin. Onu anladığınızı, her koşulda onun yanında olduğunuzu…
İstemediğimiz durumlarla karşı karşıya geldiğimizde sinir sistemimizi strese maruz bırakmamak adına “hayır” diyebilmek ne kadar önemli ise “hayır” dendiğinde bundan anlayan insanlarla iletişim içinde olmak da aynı derecede önemlidir. Şimdi işin başına dönelim ve bir çocuk “hayır” diyebilme ve “hayır”dan anlama yeteneklerini nasıl kazanır, hep birlikte inceleyelim. “HAYIR” DİYEBİLMEK Basit bir soru: Bir insan neden “hayır” demek istediği halde “evet” demeyi tercih eder?: Kendine başkalarından daha az değer verdiği için (iyilik yapmayı abartmak) Değer verdiği kişiyi üzmemek/kaybetmemek için Karşısındaki kişiden/otoriteden…
Herkes, her an stres altında kalabilir! Bu stres kimi zaman kısa süreli olurken kimi zaman da bir insanın hayatını olumsuz yönde etkileyecek kadar uzun süreli olabilir. Ayrıca stresin hayatımızın bir parçası olduğunu ve bunu belirli aralıklarla yaşamanın doğal olduğunu kabullenmek gerekiyor. Önemli olan nokta ise stresin yoğunluğudur. İş yerimizde fazladan çalışmamızın karşılığını bulamamak, ailesel iletişim problemleri, ekonomik sıkıntılar, yalnız olmak, tamamlanmamış ve ertelenen bir iş gibi birçok alanda stres altında kalabiliriz. Bunun yoğunluğu arttıkça hem psikolojik hem de fiziksel olarak…